Raylar Ardı






Keşke bir tren olsaydım da
Toplasaydım sevdiklerimi vagon vagon
Her istasyonda bir sevdiğimi karşılasaydım.
Eklenseydi vagonların hep yenisi
Hiç bitmeseydi sonsuz olsaydı bu yolculuk.
Raylar, gelip geçireceğim güzel yıllarım,
Kömürlerim, acılarım olsaydı.
Olsaydı da...
Gelip geçerken o yıllardan yıllara
Küllerim, hep raylarıma takılı kalsaydı.

                          
   Betül Uluçay

YAZAR KAFASI

                                                                  


Uyandığında vakit gece yarısını çoktan bulmuştu. Bilgisayar ekranı filmin bittiğini gösteren turuncu renkle kaplanmıştı. Oysa bu sabah kalktığında kendine söz vermişti, gün boyu kendini yoracak, gece 11 civarı yatağa girecek, çok yorgun olduğu için hemen uykuya dalacak, ertesi sabah dinlenmiş olarak erkenden uyanacaktı. Kaç aydır bu düzeni oturtmaya çalışıyordu. Bugün çok yaklaşmıştı. Ama işte yine film izlerken uyuyakalmış, sonra da yine gecenin bir vakti uyanıvermişti. Artık bütün gece uyuyamayacağını biliyordu. Terliklerini ayağına geçirdi, düzensizliğine bir küfür savurdu.

Yastığını düzeltti, bu kez yanına kağıt kalem de almıştı. Belki geçen geceki gibi yine rüyasında yazısını görürdü. Geçen gece rüyasında yazısını tamamladığını görmüştü. Uykuyla uyanıklık arası bir halde yatarken aklından hemen kalkıp bunu kağıda dökmesi gerektiği geçmiş ama yataktan kalkıp kağıt kalem almaya gitmek zor gelmiş, uykunun tatlı kollarına teslim olmayı seçmişti. Üşengeçliğine bir küfür savurdu.

Sadece bir günü kalmıştı. Artık yazısını teslim etmesi gerekiyordu. Öyle çaresizlik içinde kıvranırken izlediği bir filmi hatırladı, hani teslim tarihi yaklaşan kitabını yazmaya bir türlü başlayamayan, yayınevinin baskılarından bunalmışken ve aldığı avans suyunu çekmek üzereyken o mucizevi hapla tanışan ve bir anda yaratıcılığı zirve yapan o adamın hikayesinin anlatıldığı film. Öyle bir hap bulsam ne kadar ne kadar harika olurdu diye düşündü. Ağzına bir tane nane şekeri attı, hayalperestliğine bir küfür savurdu.

Yok, olmayacaktı. Oysa yazma fırsatını yakaladığında günlerce içi içine sığmamış, çocukluğundan beri düşlediği şeyi sonunda yapmaya başlayacak olmanın mutluluğuyla kendinden geçmişti. Bir dağ kulübesine kapanıp kar manzarası ve şömineden gelen çıtırtılar eşliğinde kuş tüyünü mürekkebe batırıp sayfalarda kendini kaybedene dek yazmak… Ya da penceresinin önünde uzanan huzur dolu okyanus manzarasına karşı daktilosunun başına geçip parmaklarına kramplar girene kadar durmaksızın yazmak… Kafasını kaldırıp kendi çalışma masasına baktı; üst üste binmiş binalardan gökyüzünü bile zor görebildiği boktan bir manzara, boş bir su bardağı ve tabiki izmarit dolu bir küllük. Yazmaktan ziyade yazmanın romantik olduğu fikrini seviyordu galiba. Bir sigara yaktı, romantizmine bir küfür savurdu.       

                                                                                                  Devrik Cümle

20. Yüzyılın 20 Büyük Romanı





      Colombia Üniversitesi bünyesinde yayıncılık faaliyetlerinde bulunan ''Columbia Publishing Course'', henüz milenyuma girmemişken 21 Haziran 1998'te, içinde bulundukları yüzyılın dikkate değer en önemli 20 romanını listeleyip yayınladı. Roman okumaya nereden başlamalıyım diye düşünenler için güzel bir başlangıç olacağını düşündüğümüz bu listede, atölyemizin ''Haftanın Kitabı'' olarak seçtiği Muhteşem Gatsby zirvede yer alıyor. 

     Divit Atölyesi olarak iyi okumalar diliyoruz...


1. Muhteşem Gatsby - F. Scott Fitzgerald
2. Çavdar Tarlasında Çocuklar - J.D. Salinger
3. Gazap Üzümleri - John Steinbeck
4. Bülbülü Öldürmek - Harper Lee
5. Renklerden Moru - Alice Walker
6. Ulysses - James Joyce
7. Sevilen – Toni Morrison
8. Sineklerin Tanrısı - William Golding
9. 1984 - George Orwell
10. Ses ve Öfke - William Faulkner
11. Lolita - Vladmir Nabokov
12. Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck
13. Charlotte’un Sevgi Ağı - E.B. White
14. Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi - James Joyce
15. Madde 22 - Joseph Heller
16. Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
17. Hayvan Çiftliği - George Orwell
18. Güneş de Doğar - Ernest Hemingway
19. Döşeğimde Ölürken - William Faulkner
20. Silahlara Veda - Ernest Hemingway

Tiyatro: Ben Bertolt Brecht



Genco Erkal, yılların getirdiği birikimi sergilemeye  yeni yılda da devam ediyor! Geçtiğimiz yıl 7 ayrı oyunda 140 gösterime çıkan büyük tiyatro oyuncumuz; 12 Ocak 2014, Pazar günü saat 18:30'da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde de "Ben Bertolt Brecht'' diyecek!
Sahnelendiği günden itibaren büyük yankı uyandıran ve çeşitli ödül törenlerinde 6 ödüle layık görülen "Ben Bertolt Brecht''; dünyanın düzeni, kadının konumu ve savaş gibi konularda seyirciyi eğlenceli bir yolculuğa çıkarıyor. Erkal'ın,Bertolt Brecht'in şiir, şarkı ve öykülerinden uyarladığı bu müzikli kabarede de Tülay Günal, usta oyuncuyla aynı sahneyi paylaşıyor ve performansıyla göz dolduruyor.
Divit Atölyesi iyi seyirler diler...

 
Divit Atölyesi | Baş Üstü Edebiyatı